İzmir Deprem Gerçeği ve Son Depremler Hafıza Tazeledi

İzmir’de son günlerde hissedilen sarsıntılar ve düzenlenen geniş kapsamlı deprem tatbikatları kentteki afet hazırlıklarını yeniden gündeme taşıdı. Yetkililer ve belediyeler, olası büyük bir sarsıntıya karşı önlemleri sıkı tutuyor.

İzmir, coğrafi konumu itibarıyla deprem riski taşıyan bölgeler arasında yer alıyor. Son zamanlarda yaşanan küçük ölçekli sarsıntılar bu gerçeği bir kez daha hatırlattı. Özellikle komşu illerde meydana gelen depremlerin İzmir’de de hissedilmesi, vatandaşlarda endişe yarattı. Bu durum, hem resmi kurumların hem de vatandaşların depreme hazırlık düzeyini gözden geçirmesini gerektirdi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından duyurulan son depremler listesi, Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde gerçekleşen sarsıntıyı içeriyordu. Saat 10.06’da meydana gelen 4,9 büyüklüğündeki bu deprem yerin yaklaşık yedi kilometre derinliğinde kaydedildi. Bu sarsıntı İzmir’in yanı sıra Manisa, Bursa, Kütahya ve Çanakkale çevrelerinde de hissedildi. Depremin çevre illerde hissedilmesinin ardından İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya üzerinden açıklama yaptı. Bakan Yerlikaya, tüm ekiplerin saha taramalarına başladığını duyurdu. Şimdilik herhangi bir olumsuz durumun bildirilmediği bilgisi paylaşıldı.

Bu tür gerçek depremlerin ardından, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen kapsamlı tatbikatlar büyük önem kazanıyor. Belediyenin İtfaiye ve Afet İşleri daireleri, olası bir felakete karşı hazırlıklarını test etmek amacıyla eş zamanlı tatbikatlar gerçekleştirdi. Bu tatbikatlar, şehirdeki kritik tesislerde uygulandı. Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’ndaki Buz Sporları Salonu’nda senaryo gereği 6,1 büyüklüğünde bir deprem simüle edildi. Personel bu tatbikatta öncelikle sarsıntı anında yapılması gereken temel koruma yöntemlerini uyguladı. Çök, kapan ve tutun hareketleri başarıyla gerçekleştirildi.

Sarsıntı sona erdikten sonra tahliye süreci başladı. Tahliye esnasında bir çay ocağının elektrik aksamından yangın çıktığı varsayıldı. Yangın alarmının çalıştırılması ile birlikte 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirim yapıldı. Toplanma alanında yapılan yoklamada iki personelin kayıp olduğu anlaşıldı. Arama kurtarma ekipleri hızla harekete geçti. Ekipler, yaralı bir personeli çay ocağı yakınlarından bularak ilk yardım ekiplerine teslim etti. Diğer kayıp personel ise binanın ikinci katında mahsur kalmıştı. Bu kişi, itfaiye merdivenli araçları kullanılarak güvenli bir şekilde kurtarıldı.

Aynı gün içerisinde ESHOT Gediz Ağır Bakım Tesisleri’nde de benzer bir tatbikat yapıldı. Burada ise 6,4 büyüklüğünde bir deprem senaryosu uygulandı. Tesisteki merkez ambarın elektrik sisteminden kaynaklanan bir yangın çıktı. Yangın alarmı çalıştırıldı ve derhal acil durum merkezine bilgi verildi. Tesisteki ekiplerin ilk müdahalesinin ardından olay yerine ulaşan itfaiye birimleri yangını kısa sürede kontrol altına aldı. Bu tesiste de mahsur kalan personel için detaylı arama kurtarma çalışmaları yürütüldü. Bu tatbikatlar, İzmir’in afetlere karşı koordinasyon becerisini artırmayı hedefledi.

İzmir deprem tatbikatları neyi amaçlıyor?

Gerçekleştirilen bu tatbikatlar, olası bir depremde yaşanabilecek karmaşık durumları önceden deneyimlemek amacı taşıyor. Farklı büyüklükteki deprem senaryoları ile ekiplerin tepki süresi ölçülüyor. Ayrıca, tahliye süreçleri sırasında karşılaşılabilecek ikincil afetler yani yangın gibi durumlar da senaryoya dahil ediliyor. Personelin hem psikolojik hem de teknik açıdan hazır olması sağlanıyor. Bu sayede gerçek bir olayda can kaybı ve yaralanma riski en aza indirilmek isteniyor.

Hissedilen son depremler İzmir için ne ifade ediyor?

Balıkesir’de hissedilen deprem gibi komşu bölgelerdeki sarsıntılar, İzmir fay hattının ne kadar aktif olabileceğini gösteriyor. Bilimsel veriler her zaman dikkatli olmayı gerektiriyor. Hissedilen depremler, bölgenin sismik olarak canlı olduğunu kanıtlıyor. Bu durum, kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması ihtiyacını da ortaya çıkarıyor. Eski yapı stokunun güçlendirilmesi elzem görünüyor.

Afet sonrası iletişim nasıl sağlanmalı?

Tatbikatlarda 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan bildirimler, iletişim altyapısının ne kadar kritik olduğunu gösteriyor. Gerçek bir afette hatların aşırı yüklenmesi büyük bir sorun teşkil edebilir. Bu nedenle, toplanma alanlarında güvenli haberleşme yöntemlerinin kullanılması önem taşıyor. Eksik personel tespiti için yapılan sayımlar da koordinasyonun temelini oluşturuyor.

Yetkililer, vatandaşların da evlerinde afet çantası hazırlaması gerektiğini sürekli hatırlatıyor. Ayrıca, deprem sırasında ve sonrasında yapılması gerekenleri öğrenmek hayati önem taşıyor. İzmir’de hem büyük ölçekli tatbikatlar hem de hissedilen depremler, deprem bilincinin sürekli canlı tutulması gerektiğini vurguluyor. Her vatandaşın kendi binası için risk değerlendirmesi yapması büyük fark yaratabilir. Bu çok yönlü hazırlıklar, kentin gelecekteki güvenliğini sağlamanın anahtarıdır.

Kaynaklar: Kaynak1 – Kaynak2